DOLAR 39,9043 ▲ %0,01
Bursa
Weather Icon  24 °C
Reklam Alanı 102
Ebubekir Yuca

Ebubekir Yuca

ebkryc@gmail.com

Tüm Yazıları

Mahalle Rajonu, Yozlaşma ve Çarpık Rol Modeller

Giriş: 16.09.2025 23:14 | Güncelleme:
Paylaş

“Mahalle kültürünün yerini mafya dizileri, ihanet ve yozlaşma aldı. Gerçek rol modellerimizi hatırlamazsak tokat çocuklarımızın ruhuna iner.”

Mahalle Rajonu, Yozlaşma ve Çarpık Rol Modeller

Geçtiğimiz gün Gebze’de yaşanan o utanç verici görüntü hâlâ toplumun vicdanında yankılanıyor: Evlatlarının gözleri önünde tokat yiyen bir baba. Düşünsenize; çocuk için baba, hayatta güvenin, cesaretin ve gururun simgesidir. Bir babanın, gözleri önünde aşağılanması, aslında sadece ona atılan tokat değil, bütün bir toplumun değerlerine atılmış tokattır. Ve ben de evlat sahibi bir baba olarak böyle bir yazı yazmak istedim.

Mahalle Kültürü Vardı, Rajon Vardı

80’lerde, 90’larda mahalle kültürü bambaşkaydı. Kabadayı denilen mahalle abileri vardı ama bugünkü gibi mafyamatik, dizilerden fırlamış, şiddetle beslenen tipler değildi. Onlar, mahallenin güvenlik kamerası, vicdan terazisi ve en önemlisi de huzur kapısıydı.

Bir kadın sokakta yürürken yan gözle bakılmazdı. Bir baba, çocuğunun ve eşinin yanında aşağılanmazdı. Bir anneye, bacıya el kaldırmak bırakın yapılmayı, düşünülmesi bile “adamlıktan çıkmak” demekti. Mahalle abileri, usulünce uyarır, gerektiğinde kulağını çeker ama mesele orada kapanırdı.

Bugün ise tablo değişti. Yozlaşma mahalleye değil, ekranlara taşındı. Ve ekranlardan tekrar hayatın içine sızdı.

Dizilerin ve Programların Yozlaştırdığı Nesil

Artık gençlerin rol modeli; kitap yazan, bilim üreten, sanatıyla topluma yön veren insanlar değil. Rol modelleri dizilerde silah sallayan, masaya yumruk vuran, herkesi aşağılayan sözde “karizmatik” tipler.

Bir bakın son 20 yılın en popüler dizilerine:

  • Kurtlar Vadisi ile başlayan “mafya romantizmi”
  • Çukur ile mahalle kültürünün “çete kültürüne” dönüştürülmesi
  • Aşk-ı Memnu, Yasak Elma, Sadakatsiz gibi dizilerde aldatma, entrika, yalan ve ihanet “normal aile ilişkisi” gibi işlendi
  • Ve ismini sayamadığımız onlarca dizi ve saçma sapan evlilik programları ile sabah kuşağı programları…


Bu diziler gençlerin zihninde şu algıyı yarattı: “Güçlüysen haklısın, paran varsa saygı görürsün başkasının namusu dahil her şeye sahip olursun, s*lahın ve adamın varsa sözün geçer.”

Oysa bizim mahalle abileri bilirlerdi ki, güç parayla değil, onurla ölçülür. Saygı, korkutarak değil, güven vererek kazanılır.

Kadına Şiddetin Normalleşmesi

Bugün sosyal medyada neredeyse her gün, sokak ortasında eşini döven, sevgilisine şiddet uygulayan ya da annesini azarlayan erkeklerin görüntülerine rastlıyoruz. Oysa bir zamanlar mahallenin en ağır kuralı şuydu:
“Kadına el kalkmaz.”

Eskiden böyle bir şey yaşansa, mahallenin ortasında ibreti âlem için hesabı sorulurdu. Bugünse insanlar telefonlarına sarılıyor, videoya çekiyor ama kimse kılını kıpırdatmıyor. İşte bu da yozlaşmanın en acı göstergesi.

Medyanın ve Fenomenlerin Sorumluluğu

Bugün sadece diziler değil, televizyon programları ve sosyal medya fenomenleri de aynı çarpık rol modelleri üretiyor.

  • Magazin programlarında “aşk skandalları” övülüyor.
  • Reality show’larda kavga eden, birbirine hakaret eden insanlar reyting rekorları kırıyor.
  • Sosyal medyada “lüks arabalar, sahte zenginlik, kolay yoldan köşeyi dönme” üzerine kurulu hayatlar gençlere pazarlanıyor.

Böyle bir ortamda yetişen gençler, gerçek kahramanları değil, sahte mafyaları idol alıyor.

Asıl Rol Modellerimiz Kim?

Bizim gerçek rol modellerimiz hiçbir zaman ekrandaki mafya tipleri olmadı, olmayacak da.

  • Her şeyden önce bu ülkeyi yoktan var eden, milleti esaretten kurtarıp özgürlüğe kavuşturan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
  • Gece gündüz demeden bilim için çalışan, insanlığın geleceğini aydınlatan bilim insanları.
  • Kalemiyle toplumu uyandıran yazarlar, şairler, düşünürler.
  • Ay-yıldızlı bayrağı şerefle temsil eden başarılı sporcular.
  • Vatanı için canını hiçe sayan, adı sanı duyulmamış isimsiz kahramanlar.
  • Hak, hukuk ve adaletten ayrılmayan, yüreğiyle doğruluğu savunan, vicdanlı ve dürüst insanlar.

·        Bizim gerçek rol modellerimiz; mahallesinde çocukların top oynayacağı alan için belediyeye dilekçe veren mahalle muhtarıdır.
Sınıfta bir öğrenciyi ayakkabısız gören ve kendi maaşıyla ona ayakkabı alan öğretmendir.
Bir annenin, eşinin, çocuğunun yanında dimdik durabilen babadır.
Gerçek kahramanlık, eline tesbih ve silah alan değil; çocuğunun gözünde güvenilir bir baba, eşinin gözünde yıkılmaz bir , mahallesinin gözünde dik duran bir adam olabilmektedir. İşte asıl kahramanlarımız bunlardır.

Gerçek kahramanlık; silah taşımakta değil, ekmeğini paylaşmakta, haksızlığa karşı dik durmakta, çocuğunun gözünde güven duyulan bir baba olabilmektedir.

 

Son Sözüm şudur ki;

Gebze’de yaşanan o tokat, aslında hepimizin yüzüne inmiştir. Eğer biz bu yozlaşmaya, bu mafyamatik yaşantıya, bu dizilere ve sahte rol modellere karşı sesimizi yükseltmezsek; yarın bu tokatlar çocuklarımızın ruhuna inecek.

Unutmayalım:

  • Gerçek güç onurdur.
  • Gerçek karizma ahlaktır.
  • Gerçek rol modeller vicdanı olanlardır.
  • Gerçek kahramanlık, koruyup kollamaktır.

Bizim yeniden hatırlamamız gereken şey, 80’lerin 90’ların mahalle kültürüdür. Çünkü orada şiddet değil, edep;
korku değil, saygı;
yozlaşma değil, güven vardı.


Kalın sağlıcakla…

Ebubekir YUCA

Yorumlar

Necmi Ayyıldız

Turegine Emegine Kalemine Sağlık gerçekten Çoooook güzel bir Yazı Tercüman olmuşsun bizlere Yazıklar olsun Toplumu insanları bu hale getiren Gereksiz İnsan Ziyanlarına
0

Özlem işliyen Dural

Çok güzel bir yazı olmuş gerçekten hatirlamamiz gereken kültürlerimiz var .En son çocukluğu biz yaşadık sanırım . Dediğiniz gibi gerçek rol modellerimizi hatırlamak zorundayız
0

Celalettin

Umudununu kaybetmiş bir gençlik, adeletli gelir dağılımı olmayan bir sistem, güçlünün ve zenginin ceza almadığı, hukuku istediği şekle sokan bir adalet sistemi, alınterinin para etmediği, emeğin sonuna kadar sömürüldüğü bu kapitalist düzen ancak iyilerin yönettiği bir sisteme dönüşmediği ve değişmediği sürece umut kaf dağının ardında bir anka kuşu olmaya devam edecek. Yazınınız doğru tesbitler içeriyor, başarılar diliyorum.
0

Çağrı Kaya ŞAHİN

Kalemine ve yüreğine sağlık güzel abim çok doğru yerlere parmak basmışsın büyüğe saygıyı biz evimizin içinde kaybettik tabiki mahallede olması kaçınılmazdı teşekkür ederim çok önemli konuya deginmissin
0

Erol Karagöz

Ellerine sağlık çok güzel bir yazi olmus bugünü ve gerçekleri kaleme almışsın. Umarım devleti yönetenler de birgun bu gerçekleri farkeder ve ona gore bir çalışma içine girerler
0

Bilal Çağatay Erentürk

Güncel olduğu kadar, bir o kadar da yakın zamanın yer etmiş önemli bir sorununa geçmişten bugüne örneklerle güzel bir yazı olmuş.
0

Diğer Yazarlar

Ahmet Kömbe
Ayberk Barboros
Cansu Vatansever Tüfekçi
Ebubekir Yuca
Esra Yalçın Ünal
Muratt Mat
Özgür Özkan
Sebla Pamir Güler
Sedef Kömbe Yuca

Haber Arama