Bursa siyaseti her zaman ülke iktidarını belirleyen kritik şehirlerden biridir. Tarihi boyunca yerel iktidarı kazanan parti, genel seçimlerde de birinci parti olarak çıkmıştır. Konjonktürel gelişmeler ve siyasi dengeler daima iktidarların belirleyicisi olmuştur. İktidar olduktan sonra genel ve yerel yönetim sahiplerine tekrar iktidar yolunu açan, onların gücünü sahaya yansıtan kadrolardır. Bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi'nin kadroları önümüzdeki genel seçimlerde kritik bir rol üstlenecek ve yerel yönetim başkanlarının sahadaki performansları belirleyici gösterge olacaktır.
2029 yerel seçimlerinde sadece partilerin siyasi gücü değil, seçilecek adayların vizyonu ve mevcut belediye başkanlarının karneleri de belirleyici olacaktır. Bu süreçte örgüt her zamankinden daha fazla itici güç olmalı, örgütün başarısı doğrudan il ve ilçe başkanlarının sahadaki başarılarıyla ölçülmelidir. Bu dönemin il ve ilçe başkanlığı makamları, 1993 sonrası siyasi sürecin en zor ve mücadele gerektiren ağır sorumluluklarıyla karşı karşıyadır. Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştireceği çalışmalar, önümüzdeki siyasi süreçte anahtar rol oynayacaktır.
Sayın Mustafa Bozbey ve ekibinin bu gerçeği net bir hedef olarak benimseyerek tüm çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmeleri şarttır. İl başkanı ve mevcut ilçe başkanlarının da, partinin geleceği adına ilçe belediye başkanlarına desteklerini daha somut ve sahici biçimde artırmaları kaçınılmazdır. Bursa şu an siyaseten dağınık ve belirsiz bir görüntü sergiliyor. Bu algıdan hızla uzaklaşmak ve güçlü, bütünlüklü bir duruş sergilemek partinin geleceği adına hayati önem taşımaktadır.
Siyaset kurumu, bugünün sorunlarını çözerken her zaman geleceğe yönelik bir sonraki hamleyi de düşünmelidir. Belediyelerde, örgütün iç sorunlarını çözecek, diyalog kurabilecek ve sorunları yerinde hızlıca çözüme kavuşturacak kadrolar bulundurulması, ilçe belediye başkanlarını ve büyükşehir belediye başkanını büyük ölçüde rahatlatacaktır. Çözüm odaklı siyaset anlayışı benimsenirse, siyasi krizlerin ve çekişmelerin önü kesilir. Böylece Bursa halkına gerçek anlamda hizmet sunulabilir.
Elbette ekonomik sorunlar ve parasal sıkıntılar belediye başkanlarının elini kolunu bağlayabilir. Ancak Bursa halkına sorunları yansıtmadan çözüm üretmek ve proje odaklı çalışmak en doğru yaklaşımdır. Unutulmamalıdır ki, siyaset ve belediyeler asla şikayet makamları değildir. Şikayet eden değil çözüm üreten kadrolar Bursa'nın geleceğini inşa edecektir. Bugün geride bıraktığımız zamanın siyasi karnesi, maalesef iç açıcı bir tablo sunmamaktadır. Muhalefetin hırçın ve saldırgan üslubuna aynı şekilde cevap vermek asla siyasi prim sağlamayacaktır.
Bursa'nın geleceği için sakin kalarak şehrin kronikleşmiş, trafik, çevre, imar ve ekonomik büyüme gibi ciddi sorunlarına odaklanmak tek çıkış yoludur. Bu görev, büyükşehir belediye başkanının ve ilçe başkanlarının birinci derecede sorumluluğudur. Öfke siyasetine aynı öfkeyle karşılık vermek, Bursa siyasetini ancak kaosa sürükler.
Hindistan lideri Mahatma Gandhi’nin çok anlamlı bir sözü vardır:
"Eğer bir insan gerçek anlamda uykusunda uyuyorsa onu uyandırmak mümkündür, ancak uyumuyorsa ve uyku taklidi yapıyorsa kimse onu uyandıramaz."
Umuyorum ve temenni ediyorum ki, başarı odaklı ve samimi bir anlayışla Bursa’nın geleceği için herkes gerçek anlamda uyanık olsun. Bursa’nın siyasi kaderini değiştirmek, geleceği şekillendirmek sizlerin elindedir.
Son söz olarak…
İnşallah uyku taklidi yapmıyorsunuzdur, Bursa için uyanık kalın. Sağlıcakla kalın, sevgiler.
Ahmet Kömbe
Yorumlar