Yaşam, sakinlik ve sessizlik; bazen de fırtınayı getirir. Cumhuriyet Halk Partisi örgütsel yapısı, bu anlamda fırtına öncesi sessizliği aşıyor. Bursa siyasetine ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne katkı sağlayan isimler, ilçe ve il başkanlığı adaylıklarını açıklıyor.

Mehmet Turan Tansal, Nilüfer İlçe Başkanlığı’nı; Av. Deniz Baykal ise il başkanlığı adaylığı konusunda karar aşamasını geçti. Aday olacaklar, bu adaylıklarının kararını verdiler. Bu adaylık süreçleri, partinin bir zenginliğidir. İlçe delege seçimlerini de etkileyecek.

İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yeniden aday olacaktır. Geçen il kongresinde yarıştığı Turgut Özkan, o kongreden sonra çalışmalarını partinin her etkinliğinde bulunarak devam ettirdi. Mahalle temsilcileri toplantısından, ilçe başkanları ve yönetimlerine kadar ziyaretlerde bulundu. Belediye başkanlarının etkinlikleri de bunlara eklenmelidir.

Gürhan Akdoğan bu yarışta olabilir. İlçe delege seçimleri olmadan ve ilçe kongreleri bitmeden, siyasi tablo belirsizliğini korur; çünkü siyasetin doğası bunu gerektirir. Nilüfer İlçe Başkanı ve makamında görevini sürdüren Özgür Şahin, mevcut görevini bir dönem daha sürdürmek isteyecektir.

Siyasetin gelişmesi bunu gerektirir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kodları ve genetik renkleri farklıdır. Bu gelişmelerin doğruluğunu Bursa ili yaşayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, bütün bu mevcut kadroları örgütün iradesiyle ortaya çıkardı.

İktidar, sihirli bir güçtür; bunu nasıl kullandığınıza bağlıdır. İlçe belediye başkanları ve ilçe başkanları zor bir süreç yaşadılar. Büyükşehir’de de bu süreci yaşayanlar oldu. İlçe belediye başkanları, ilçe başkanlıklarından ve örgütün talep ve isteklerini iyi değerlendirmelidir. Bu kongre sürecindeki gelişmeleri iyi okumalıdır.

Aldığım bilgilere göre mahallelerden ve ilçelerden gelen sıkıntı üst düzeydedir. Bu dönemde herkes, görev ve yetki alanlarının sınırlarını iyi belirlemelidir. Örgüt rahatsız; çünkü gerçek emek harcayanlar ile “yolda bulunanlar” tercihlerinde yanlış adımlar atıldı. Süreç, örgütün sessiz kalmasını sağladı. Bu, hiçbir partilinin kimseyi ilelebet desteklemesi anlamına gelmez.

Bugün yapılanlar unutulmaz. Şimdi yaptıklarınız ve yanınızda tuttuklarınız, gün gelir sizi zor durumda bırakır. Güç zehirlenmesi yaşayanlar, Bursa seçmeninden ve örgütünden gerekli cevabı alır ve alacaktır. Kibir ve “ben bilirim” anlayışı bu kongrelerde son bulacaktır. Bunu yaşayacak ve göreceksiniz. Kısa bir süre önce Osmangazi’de bu ders verildi.

Algıyla belediyeler yönetilmez. Millet ve örgüt, bu menüyü geçen sefer yedi; şimdi yeni menüye bakacaktır. Lezzetli ve güzel bir Bursa sofrası hazırlığı var. Bilginize; bu bir uyarı olsun. Her konuya ve topa girmeyin. Sizden hizmet bekleyenleri ve size oy verenleri unutmayın. Halk ve örgüt iyi bir hakemdir.

Siyaset sahnesine ne güçlü belediye başkanları ve örgüt başkanları geldi; şimdi ise sadece “eski başkan” olarak anılıyorlar.

Son söz olarak; hiçbir makam kalıcı değildir. Size o gücü veren, örgüt ve parti kurumudur.

Ahmet KÖMBE