Konuşan Bursa, artık yalnızca olup biteni aktaran değil, olup bitene yön veren bir dijital vitrin olmayı amaçlıyor.

Bursa’nın sesi olacak, şehre vizyon ve cesaret katacak her platform bizim için değerlidir.
Bugün artık dijital medya; sadece haber paylaşan değil, fikir üreten, gündem şekillendiren ve toplumla empati kuran bir mecra hâline geldi.

Konuşan Bursa, işte tam da bu anlayışla yayın hayatına “merhaba” diyor.
Dijitalin kalabalık ama sığ dünyasında, hakikati, kaliteyi ve samimiyeti önceleyen her ses, desteklenmeli ve yüceltilmeli. Çünkü bu çağda ekranlar değil, duruşlar konuşuyor.

"HERKES INFLUENCER OLAMAZ!"

🎯 "Dijital Vitrin, Gerçek Etki!"
Bugün herkes influencer... Ama kim gerçekten etkili? Story atmakla içerik üretmek arasındaki fark; bilgiyle, stratejiyle ve değerle çizilir.

Bursa’da Herkes Influencer Olmuş, Peki Kim Gerçekten Etkili?”

İçerik üretmekten bihaber, ama story atmaya gelince mangalda kül bırakmayan bir güruh sardı dört bir yanımızı. Gerçek etki nerede?Bu işi öyle ucuzlattık ki, artık bedava kahve için markalara DM atan, bir tabak yemek karşılığı üç story paylaşan sahte “influencer”larla doldu ortalık. Ne strateji var, ne emek, ne de gerçek bir etki.

Gerçek influencer;

• Algı yönetir,
• Güven yaratır,
• Kitleyi harekete geçirir.
  Takipçi sayısıyla değil, etki gücüyle konuşur.

Takipçi satın al, estetik bir feed kur, iki filtreyle poz ver… Sanıyorlar ki bu kadar basit. Oysa gerçek influencer; güven yaratır, algı yönetir, kitleyi harekete geçirir. Markayı tanıtmaz, marka olur. Takipçi sayısıyla değil, etki gücüyle konuşur.

Gerçek içerik üreticilerine saygımız sonsuz ama bu mesleği maskaraya çevirenlere bir çift lafımız var:

Bu iş herkesin harcı değil. Herkes influencer olamaz!

Reklam ajansım olduğu için sürekli markalarla çalışıyoruz ve takipçi sayım yüksek olduğu için benden de beklentileri oluyor. Her seferin de “ben influencer değilim” diyorum. Bunun sebebi aslında bu işi gerçekten yapanlara saygı duyduğum için. Çünkü içerik üretmek hiç kolay bir şey değil. Emek isteyen ve akıl isteyen bir şey ki bunca kitleyi takip ettirmek oldukça zor bir iş. Ama görüyorum ki bu herkes için geçerli değil. Bu sektörlerde bir doktor gibi ünvanınız yok ya da bir sermayenizin olması gerekmiyor. Çok küçük bütçelere büyük takipçi satın alıp ben de influencer‘ım diyebiliyorsunuz.

Bu Türkiye’nin genel yaşadığı problem. Bursa’ya dönecek olursak çok isterim Bursa’da gerçekten kalitesi ve vizyonu olan kişiler de bu işe el atsınlar. Çünkü yeniçağın çok güzel bir işi ama layığıyla yapılırsa… Örnek veriyorum gastronomi influencersınız ama düşünsenize ilk önce bir çay bahçesine gidiyorsunuz, sonra ciğerciye gidiyorsunuz, sonra da Michelin yıldızlı yere gidip orayı tanıtınca doğal olarak arada uçurumlar oluyor. Hedef kitlenizden şaşmış oluyorsunuz.

İşte tam olarak bundan bahsediyorum her markanın ürününü tanıttığınızda insanların size olan güveni yerle yeksan olacaktır.

“Bu yazı, emeğiyle dijital dünyada değer yaratan gerçek içerik üreticilerine saygı duruşudur. Çünkü influencer olmak sadece ekran karşısında olmak değil, ekranın ardında bir duruşa, bir fikre, bir çizgiye sahip olmakla ilgilidir.

Takipçisine saygı duyan, işine stratejiyle yaklaşan, aldığı iş birliğine ruhunu katan herkese sonsuz saygım var. Onlar sayesinde bu sektör hâlâ ayakta. Onlar sayesinde hâlâ “etki” denen şeyin gerçek bir karşılığı var.

Çünkü influencer, sadece tanıtan değil; güven kazanan, iz bırakan ve örnek olandır.

Ve evet... Bu iş herkesin harcı değil. Bursa’nın vizyoner, kaliteli, duruşu olan isimleri dijital dünyada daha görünür olmalı. Çünkü bu mecra, ancak layığıyla yapıldığında anlam kazanır.

Esra Yalçın