Sahi… Bursa neyi hak ediyor sizce?
Pazar günü tek aktivitesi AVM turu olan bir şehir mi kalsın istiyorsunuz?
Üç kişilik kahve masasına story atınca cool, ama biri festival yapınca “Ne gerek var” öyle mi?
İstanbul’a verince “deneyim”, Bursa’da olunca “kerizlik”…
O zaman net soralım: Bursa’ya fazla olan şey etkinlik mi, yoksa vizyonsuzluk mu?
Şehri hep başkaları kurtarsın, sen uzaktan izle, sonra da yerden yere vur…
Bravo. Tam Bursa klasiği. 👏
İstanbul’a gitmek isteyen buyursun gitsin.
Ama lütfen, kalanlar da burada güzel bir şey olmaya çalışırken, köstek olmayın.
Çünkü belki de mesele şehrin değil, şehri sahiplenmeyenlerin “fazlalığında.”
Şehrini sev, şehrşini sahiplen ve vizyonunu büyüt.
Bugün “fazla” dediğin, yarın Bursa’nın marka değerine dönüşecek.
Bir diğer konu ise;
Trafik Denetimi Tamam da, Mekânların Önü Denetim Noktası Olmalı mı?
Geçtiğimiz günlerde Balat’ta bir restoranda otururken tanık olduğumuz bir manzara, son dönemde sıkça tartışılan bir konuyu yeniden gündeme getirdi. Polis ekipleri rutin bir trafik çevirmesi için tam da restoranın önüne konuşlandı. Elbette kimsenin güvenliği göz ardı edilemez, trafik kuralları da denetlenmeli. Ancak bu tarz uygulamaların mekânların tam önünde gerçekleşmesi, müşteri davranışlarını ciddi biçimde etkiliyor.
Pandemi sonrası toparlanmaya çalışan, şimdi de ekonomik krizle boğuşan işletmeler için bu gibi durumlar, deyim yerindeyse “tam darbe üstüne darbe” etkisi yaratıyor. Denetim yapılan yerin hemen yakınında oturan, alışveriş yapan veya sadece arkadaşlarıyla vakit geçirmek isteyen kişiler, çevirmeyi görür görmez yön değiştiriyor ya da o bölgeyi tercih etmekten vazgeçiyor.
Kimi vatandaşlar bu uygulamaları “güvende hissettiren bir kamu hizmeti” olarak görürken, birçok esnaf için bu durum “müşteri kaybı” anlamına geliyor. Denetimlerin biraz daha ana yollar üzerinde, dikkat çekmeyen bir şekilde yapılması bu hassas dengeyi koruyabilir.
Bursa’da işletmecilerin en büyük beklentisi şu:
“Evet, denetim yapılsın. Ama mekanların kazancına, imajına ve müşteri trafiğine zarar vermeyecek bir şekilde yapılsın.”
Hem güvenliğimizden vazgeçmeyelim hem de kısıtlı kazancıyla ayakta kalmaya çalışan esnafa destek olalım. Kamu düzeni ile ekonomik hayat arasında sağduyulu bir denge kurulması artık her zamankinden daha önemli.
Esra Yalçın Ünal
Yorumlar
Kesinlikle katılıyorum Süpersin Esra Yalçın
7 0