Eğer Bozbey hakkında ortaya atılan iddialar doğruysa, savcılık sürecini yürütmek adaletin gereğidir. Savcıların üzerinde hiçbir siyasi güç etkili olmamalıdır. Ortada bu kadar delil, belge ve itirafçı ifadeleri varken, yaşananların diğer illerdeki örneklerle aynı değerlendirilmemesi gerekir. Bursa kamuoyunun bu süreci “örgütsel ya da siyasi manevra” olarak algılamaması önemlidir.
Bozbey’in yargılanması, Bursa’da siyasi dengeleri doğrudan etkileyebilecek bir gelişmedir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne açılan davalar siyasi motivasyon iddialarıyla anılırken, Bozbey’le ilgili sürecin nasıl ilerleyeceği merak edilmektedir.
Bursa özelinde Bozbey hakkında yürütülecek olası bir yargılama, yerel siyasette bir kırılma noktası yaratabilir. Eğer iddialar doğru çıkarsa bu, adaletin işlemesi açısından önemli bir adım olacaktır. Ancak sürecin CHP'yi nasıl etkileyeceği ayrı bir tartışma konusudur.
CHP Genel Merkezi’nin bu konuda bir hamle yapması artık kaçınılmaz görünüyor. Bozbey’in yargılanması, parti açısından bir risk gibi görünse de doğru yönetilirse bir fırsata da dönüşebilir. Siyaset satranç gibidir; bazen kaleyi vererek oyunu kazanırsınız.
CHP, Bozbey’i destekleyerek tabanını güçlendirmeyi tercih edebilir. Ya da iddiaların ciddiyetini dikkate alarak yeni ve taviz vermeyen bir vizyon ortaya koyabilir. Bu süreçte yapılan her açıklama ve atılan her adım, partinin gelecekteki duruşunu belirleyecektir.
Bozbey’in yargılama sürecinde görevine devam etmesi mümkündür. Kararı, savcının elindeki deliller ve itirafçı beyanları belirleyecektir. Bu nedenle CHP’nin atacağı her adım, parti imajı açısından kritik önem taşır.
Eğer CHP, Bozbey’in üyeliğini askıya alırsa, bu durum bir “zararı önleme” hamlesi olarak görülebilir. Parti, “Biz de bu iddialardan rahatsızız” mesajı verebilir. Ancak aynı hamle Bozbey için “Partim bile beni desteklemiyor” algısına yol açarak onun hukuki sürecini zorlaştırabilir.
Hukuken üyeliğin askıya alınması ceza sürecini etkilemez, fakat Bozbey’in siyasi kariyeri için bir son olabilir.
Bozbey’in avukatları açısından en doğru hamle, güçlü bir savunma oluşturarak adil bir yargılama süreci talep etmektir. Bozbey için en iyi sonuç, iddialardan beraat ederek çıkmak olacaktır. Böyle bir sonuç, hem onun için hem de CHP için büyük bir rehabilitasyon etkisi yaratır.
Ancak kamuoyundaki algı giderek Bozbey’in aleyhine dönmektedir. Bu da sürecin CHP’ye zarar verme ihtimalini artırmaktadır.
CHP, siyasi iktidarın yargı üzerindeki baskıcı hamleleriyle mücadele ettiğini savunur. Partinin tarihi kodlarında kirli parasal ilişkilere geçit verilmemesi vardır. Bu nedenle Bozbey hakkında ortaya çıkan olumsuzlukların Genel Merkez’de ciddi şekilde tartışıldığına inanıyorum.
İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın bu noktada ağırlığını koyması, disiplin sürecini başlatması ve partinin imajını koruması gerekir. Gerekirse Bozbey’in kendisinin de bu süreci daha fazla uzatmadan partiyi koruyacak adımlar atması beklenir.
Ancak Bozbey’in AK Partili bakan ve genel başkan yardımcılarını devreye soktuğu iddiaları, süreci sadece geciktirmektedir. Bu durumda Cumhuriyet Halk Partisi’ni düşünmek ne kadar mümkün olabilir?
Bursa’nın yeni Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, 20 yılı aşkın hukuk tecrübesiyle bu dosyayı öncelikli olarak değerlendirecektir. Kirli ilişkilerin sert kayadan geri tepeceği bir sürece girildiği görülüyor. Tutuklanan birçok isim, süreci doğrudan Bozbey’e bağlayan noktaları savcılığa taşımaktadır.
Bursa siyasetinde yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Bu kez papatya falı değil, gerçeklerin ortaya çıkma zamanı.
Halk yoksulluk ve geçim sıkıntısı içinde yaşam mücadelesi verirken artık güveneceği adalet mekanizması ve temiz siyaset istiyor.
Siyasetin gücünü makamlar üzerinden kullanarak kirlenen elleri ve büyük paralarla elde edilen ayrıcalıkları sahnenin dışına çıkarma zamanı geldi.
Son sözüm şudur ki;
BEYTÜLMAL’A EL SÜREN ANLAYIŞA YAZIKLAR OLSUN!
Ahmet KÖMBE
24 °C





Yorumlar